Türkiye'de geçen haftanın gelişmelerini değerlendiren ve yeni haftaya ilişkin piyasa beklentilerini açıklayan Kocaman, özellikle çarşamba gününden itibaren günün işlem yapan tüm oyuncularının, bir belirsizlikle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Biliyorsunuz para, belirsiz bir ortamı sevmez. Bu belirsizliği de çok sert bir tepki vererek kapattı. Öncelikle bunu borsada, faiz ve döviz kurlarında gördük. Belirsizliklerin büyük bir kısmı cuma, cumartesi, pazar günü yaşanan gelişmelerle beraber birçoğu aslında belirli hale geldi” dedi.

Kocaman, özellikle tutuklama olayıyla başlayan süreçte Çarşamba gününden itibaren tutuklamaların sonucunun çok merak edildiğini, arkasından gerek  ana muhalefet partisini gerekte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasıyla ilgili ciddi şekilde sorgulama ve belirsizlik olduğunu vurguladı.

Şu anda piyasanın çok da bilmediği bir şeyin olmadığını ifade eden Kocaman, halihazırda devam eden bir mahkeme sürecinin olduğunu, bu mahkeme süreci sonunda da bir suçtan dolayı hüküm giymiş bir büyükşehir belediye başkanının bulunduğunu dile getirdi ve ekledi:

“Cuma gününe kadar olan işlem yapma pratiğinde oluşan belirsizliği sat, kenarda bekle stratejisinin aslında belirsizlik kısmının büyük bir bölümünün geride kaldığını söyleyebiliriz.”

Borsada oluşan diplerin ve belirsizliğin büyük bir kısmının ortadan kalkmış olması nedeniyle, piyasanın yavaş yavaş  oturmasını beklediklerini belirten Kocaman, şöyle anlattı:

“Tabii ki pazartesi günkü işlemlerin öğleye kadar olan kısmı, cuma gününden ya da bir önceki günlerden kredili işlem alışlarındaki öz kaynak oranlarının müşteriler tarafından çok aşağı gelmesi sebebiyle bir miktar satışla karşılaşsa bile artık çok şuursuzca ve ‘Yarın Türkiye’de ne olacak? Bilmiyorum’ psikolojiyle satış yapmanın da çok büyük bir anlamı kalmadığını aslında görmek lazım.”

Kocaman, pazartesi gününe baktıkları zaman belli bir dibin oluşabiliyor olması için çok ciddi bir volatilitenin beklenebileceğine dikkati çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Öncelikle bu hareket aşağı yönlü olabilir. 8800, 8700’lere doğru olabilir. Hızla 9000’lere geçebilir. Hatta pazartesi günü cumaya göre artı bir seviye de görmüş olabilir. Bu zikzaklanmada biraz daha yatırımcıların sakin ve temkinli olması lazım. Coşkuya kapılıp çok büyük bir alışla ya da elimizdeki her şeyi boşaltalım psikolojiyle değil, bu tarz sıkı düşüşlerde dip oluşana kadar birkaç günlük sürede ciddi bir fiyat hareketliliğinin olacağının farkında olmaları gerekir. Bununla beraber de şu rahatlığın aslında tüm yatırımcılarda olması lazım. Belirsizliklerin büyük bir kısmını geride bıraktık gibi görünüyor.”

Kocaman, Salı gününden önce özellikle devlet garantili dövizli hesaplardan TL’ye çok yoğun bir dönüş yaşandığını anımsatarak, “Türk Lirası’nın toplam mevduattaki payı yüzde 65-70’lere kadar geliyordu. Bu hesaplarda ciddi bir TL’ye dönüş görüyorduk. Şimdi bu noktada yavaş yavaş tabii ki 36-36,5 dolar kuru seviyesinde ilk harekette 41’leri gördük, yapılan müdahalelerle beraber bunun 38-37,90’lı seviyeye tekrar geri çekildiğini gördük” dedi.

Doların 40’lı düzeyleri gördüğünü ve yeniden görebileceğini belirten Kocaman, “Bu da zaten, TL'de yüzde 4’lük, 5’lik, belki de yüzde 6’lık bir değer kaybı yaratmış gibi görünüyor. Döviz tarafında ataklara baktığımız zaman halihazırsa yüksek TL faizi maalesef düşemeyecek. Bir süre daha yüksek TL faiziyle devam edeceğiz. Bunun da getirdiği doğal bir iskonto olacak” diye ekledi.